Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Balıkesir´de iş adamı Nazmi Yarış tarafından yaptırılan Yarış Ortaokulu´nun açılışı dolayısıyla düzenlenen törende, kürsüye gelirken kendisine ıslık çalarak sevgi gösterisinde bulunan öğrencilere ıslıkla karşılık verdi. Bakan Selçuk, eğitimciler olarak biraz sıra dışı olduklarını belirterek, "Çocukların ıslığını görünce ıslıkla cevap vermemek olmazdı." diye konuştu.
Okulun Balıkesir´e hayırlı olması dileğinde bulunan Selçuk, şunları söyledi: "Bugün biz eğitimle ilgili olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, onun yol göstericiliğinde yeni bir hamleye, yeni bir çıkışa doğru gitmekle meşgulüz. İnşallah önümüzdeki yıllarda bu meşguliyetimizin semeresini alacağız, verimliliğine kavuşacağız hep birlikte."
Bakan Selçuk, öğrencilere seslenerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sizin ödeviniz dünyadaki nitelikle yarışmak. Sizin ödeviniz PISA´daki sıralamanızla ilgili yarışta ne yaptığınızı göstermek, yükselmek ve yücelmektir. O sebeple ben Balıkesir gibi illerimizin yeni bir ödevi olduğunu hep vurguluyorum ve inşallah sizden öncülük etmenizi bekliyorum. Bizim altyapısı çok büyük ölçüde tamamlanmış, tam gün eğitim yapan illerimizin bir kısmıyla ilgili bir çalışmamız olacak. O çalışmanın içinde Balıkesir de var. Hep beraber Balıkesir´in eğitim kalitesinin yükseltilmesi için çalışacağız. Ben Nazmi Yarış Beyefendi´ye bu eser bırakma arzusundan dolayı, insanların öldükten sonra da hayırla yad edilmesine fırsat sağlayan bu tür çalışmalarından dolayı şükranlarımı arz ediyorum."
“Mesleki ve teknik eğitim Türkiye’de gözde olacak”
Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okul açılışının ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile birlikte Balıkesir´in İvrindi ilçesinde yapımına başlanan Doğal Kaynaklar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile altın madeni işletmesinin temel atma törenine katıldı. Bakan Selçuk, törende yaptığı konuşmada, mesleki eğitimin 2023 vizyonu için son derece önemli olduğunu vurgulayarak, "Buraya bakanlıkta beraber çalıştığımız Prof. Dr. Mahmut Özer ile geldim. Mesleki eğitimin yükseltilmesi anlamındaki tüm projelerimiz onun sorumluluğunda son hızla ilerliyor. Mesleki eğitimle ilgili önümüzdeki yıllarda çok farklı atılımların, hamlelerin olduğunu hep beraber göreceğiz. Bu hamleler ilerledikçe bu tür okullara rağbetin çok artacağını, mesleki ve teknik eğitimin Türkiye´de gözde kurumlar haline geleceğine birlikte şahit olacağız." diye konuştu.
Bakan Selçuk, bakanlık olarak Türkiye Cumhuriyetinin eğitim vasıtasıyla kalkınması konusundaki sorumluluklarının büyük olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: "Eğer ekonomimizi, demokrasimizi yükseltmek ve yüceltmek gibi bir amacımız varsa bunu eğitim vasıtasıyla yapacağımızın da farkındayız. Önümüzdeki yıllarda Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirleri ve yol göstericiliğiyle kabinemizin değerli üyelerinin destekleriyle Milli Eğitim Bakanlığının eğitim sistemindeki yapacağı işlerin çok büyük başarılara atacağı imzaların hep beraber şahidi olacağız.”
“Davamız küresel rekabet”
Bakan Selçuk, daha sonra Öğretmenevinde öğretmenlerle bir araya geldi. Burada öğretmenlere seslenen Bakan Selçuk, Türkiye´de çok güzel işlerin yapıldığını belirterek, artık Türkiye´nin eğitimdeki hedefinin nicelik olarak eksiklerini gidermekten, dünyayla yarışmaya doğru giden bir hedef olacağını ifade etti. Bakan Selçuk, "Bunu yaparken üniversitede öğretmen yetiştirme süreciyle uğraştığım yılları hatırlıyorum. Yüz binlerce meslektaşımla karşı karşıya gelme imkanımız oldu. İstiyorum ki bu ülkenin güzel çocukları için her birinin gözünün parıldaması için okullarımızda var olan her bir çocuğumuz için bir gelecek ışıltısı yayalım." diye konuştu. Bu çocuklar, bu memleket için bir şeyler yapılması gerektiğini vurgulayan Selçuk, şunları söyledi: "Bu bir bakkal, havuz ödevi değil, bu bir millet, ülke ödevi. O yüzden hep beraber olacağız. O yüzden ayırıp kayırmayacağız. O yüzden bütün çocuklara kendi öz evladımız gibi bakacağız. Eğer biz bu çocuklarla bir mesafe alabilirsek tatmin olmuş bir şekilde ´Biz de vazifemizi elimizden geldiği kadar yaptık.´ diyeceğiz."
"Hepimizin kendini ölçmesi lazım"
Selçuk, bir ülkenin eğitim sisteminin niteliğinin öğretmen niteliğini geçemediğini belirterek, "Bu, uluslararası araştırmaların sonucu. Fakat Türkiye maalesef çocukları ölçmenin dışında çok fazla girişimde bulunmuyor. Kendimden olduğu için söylüyorum. Yani mesela eğitim fakültesindeki profesörleri ölçmüyoruz. Gücümüz çocuklara yetiyor, onları ölçüyoruz. Aslında sistemin kendini ölçmesi lazım. Hepimizin kendini ölçmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu. Öğretmenlerin her zaman dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmesi gerektiğine işaret eden Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Acaba daha iyi yapılacak bir şey var mı? Dünyada daha inovatif çalışmalar var mı? Acaba eksik bıraktığımız bir şeyler var mı? Bunun derdi, davası olursa ruhumuzda o zaman bizim için eğitim bir başarı hikayesine dönüşür. O zaman biz bu işi geçim vasıtası olarak yapmayız. Bu işi insanlaşma davası olarak yaparız. Beşerlikten insanlaşmaya doğru giden bir iş olarak yaparız bunu. Böyle olursa bizim çocuklarımız çift kanatlı yetişir. Yani sadece sınav sonuna kadar unutulmayan şeyleri öğrenmekle çocukların hayatla baş etme fırsatı yok."
"Tam insanlar yetiştirmek zorundayız"
Paranın, pulun varlığının önemli olmadığını ifade eden Selçuk, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu çocukların emek ne demektir, yemek ne demektir, emanet ne demektir, bunları anlaması için biraz terlemesi lazım. Ama ´3 soru daha çözsün´ diye uğraştığınızda o zaman çocuğun hayatla bağını kopartıyoruz. Bizden beklenti şu; biz bu çağın ihtiyacını karşılayacak yarım insanlar değil, tam insanlar yetiştirmek zorundayız. Eğer bunu yaparsak, sizin omuzlarınızda, sizin mutfağınızla, sizin gayretinizle yapacağız. Eğer bunu hep beraber yapabilirsek bir mesafe alacağız."