Adnan Menderes Üniversitesinin 2016-2017 akademik yıl açılış törenine katılan Bakan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Türkiye´de 7 milyon 193 bin öğrencinin yüksek öğretimde okuduğunu, sadece 3 milyon 900 bin öğrencinin lisans eğitimi aldığını, bu sayının bazı ülkelerin nüfusundan daha fazla olduğunu anlattı.

“2008-2013 arasında eğitime oransal olarak OECD ülkeleri arasında en çok pay ayıran ülke Türkiye”

Sürdürülebilir bir kalkınma için herkesi kapsayan, adil ve kaliteli bir eğitimin hayat boyu verilmesi gerektiğine inandıklarını belirten Bakan Yılmaz, şöyle konuştu: "OECD´nin yeni raporu yayınlandı. Bu rapora göre OECD ülkeleri gayri milli hasılalarının yüzde 5,2´sini eğitime ayırmaktadırlar. Türkiye´de bu oran, geçen yılki harcamalarımız dikkate alındığında yüzde 5, 2017 bütçesinde 5,1´e yükseldi. Yani OECD´nin gayri safi milli hasılasında ayırdığı ortalama pay kadar Türkiye´de milli eğitime pay harcamaktadır. Yüksek öğretimde öğrenci başına 10 bin 637 dolar harcamaktayız. Bu miktar, ilköğretimde kişi başına harcanan miktarın 3 katıdır. 2008-2013 arasında eğitime oransal olarak OECD ülkeleri arasında en çok pay ayıran ülke Türkiye´dir."

FETÖ´nün darbe girişimi

Fetullahçı Terör Örgütü´nün (FETÖ) 15 Temmuz´daki darbe girişimine ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Yılmaz, bu tarihin Türk demokrasi tarihinde önemli bir gün olduğuna dikkati çekti.

Türkiye´nin 15 Temmuz´da milli iradeyi, demokrasiyi, hukuk devletini ve halkın sarsılmaz birliğini hedef alan bir darbe girişimine maruz kaldığını dile getiren Yılmaz, "Alman Dışişleri Bakanı ´Türkiye uçurumun kenarından döndü´ diyor. Allah göstermesin uçurumdan düşseydi tek parça halinde tutabilmek imkansız olurdu. Tüm kamu kurumlarında olduğu gibi ordu içinde de örgütlenmiş bir ihanet cuntası, millete ait olan tankları, helikopterleri, uçakları, silahları gasbederek halka ve halkın temsilcilerinin olduğu kurumlara yöneltti. Millet hakkına, hukukuna ve iradesine sahip çıktı. Evlatlarının geleceği için aydınlık bir Türkiye için can pahasına ülkesine ve vatanına sahip çıktı. Ne kadar teşekkür etsek azdır. Ve öyle bir milletin ferdi olmaktan dolayı her birimiz ne kadar gurur duysak yeridir diye düşünüyorum." dedi.

"Tek güçleri bilekleri ve yürekleriydi"

Bakan Yılmaz, halkın elinde silah olmadan tankların karşısında durduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Onların herhalde ellerindeki varsa tek gücü bilekleri ve bir de yürekleriydi. İşte bilek ve yüreğin doğru yerde durduğunda tanka ve uçağa, helikoptere üstün geldiğini bu aziz millet gösterdi. Kahraman bir milletin kanıyla canıyla tanka, topa, tüfeğe, uçağa, helikoptere karşı yazdığı bu şanlı destanın mutlaka gelecek nesillere aktarılması lazım. Bu, bizim bu topraklarda ilelebet bağımsız ve hür yaşatacak iradedir. Şanlı demokrasi direnişinde cansiperane mücadelede şehit olan kardeşlerimizi rahmetle anıyorum. Bize düşen onların adlarını ebediyen yaşatmaktır. Uğruna can verdikleri değerleri ve vatanımızı çok daha güçlü kılmaktır. Bunun içinde durmadan gece gündüz çalışacağız. Daha çok çalışacağız ki bu ülkeyi daha güçlü yapalım. İstiyoruz ki ülkemiz güçlü, insanımız zengin ve mutlu olsun. Yoksul olan evde kavga bitmez. Yoksulluğu mutlaka bitirmemiz lazım. Yine cehaletin olduğu yerde kavga bitmez. Cehaleti de azaltmak lazım. Irkçılık da bu cehaletlerden birisidir."

Protokol imzaladı

Bakan İsmet Yılmaz, ADÜ´deki törenin ardından Aydın Valiliği önünde düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı çelenk sunma programına katıldı. Yılmaz, daha sonra hayırsever Muharrem Balat tarafından kente kazandırılacak 32 derslikli ilkokulun protokolünü imzaladı.